Şemseddin es-Semerkandî’de Lafzî Delillerin Kesinliği Problemi

Şemseddin es-Semerkandî (ö. 722/1322) kaleme aldığı eserlerle felsefe ve kelâm gelenekleri üzerinde etkili olmuştur. Bu disiplinlerin temel araştırma konularından olan dinî nasların nasıl anlaşılması gerektiği sorununu tartışan Semerkandî, Allah’a isnat edilen el ve yüz gibi haberî sıfatları yorumlarken aklî delillerin kesin bilgi ifade ettiğini, lafzî delillerin ise karine olmaksızın zan/sanı bildirdiğini öne sürmüştür. Lafzî delillerin niçin kesin bilgi ifade etmediğini dilsel verilerin mecâz ve nakil gibi farklı dil olasılıklarına maruz kalması ve dil malzemesinin günümüze naklinde yaşanması muhtemel problemler ile açıklayan Semerkandî, bu konuda –isim zikretmese deEş‘arî kelâmcısı Fahreddin er-Râzî’den (ö. 606/1210) etkilenmiştir. Râzî’nin lafzî delillerin zannîliği nazariyesini geliştiren Semerkandî, lafzî delillerin karinelerle nasıl kesinlik ifade ettiğini ortaya koymuştur. Bu makale Semerkandî’ye göre lafzî delillerin bilgi değerinin ve ilgili tartışma bağlamında etkilendiği düşünürlerin ve geliştirdiği özgün fikirlerin tespit edilmesini konu edinmektedir. Bu çerçevede makalenin giriş bölümünde Semerkandî’ye göre delil ve lafzî delil terimleri incelenecektir. Akabinde lafzî delillerin kesinliği konusundaki ihtilaflara yer verilecek, peşi sıra ise Semerkandî’ye göre lafzın anlama nasıl delâlet ettiği araştırılıp lafzî delillerin ifade ettiği epistemik değer tartışılacaktır.

Yazar:Mehdi Cengiz
Yayın:Nazariyat İslam Felsefe ve Bilim Tarihi Araştırmaları Dergisi
Cilt: 8
Sayı: 2
Sayfa: 33-49
Tarih: 2022
DOI: 10.12658/Nazariyat.8.2. M0186
ISSN:2148-8088
URL:https://www.nazariyat.org/sayilar/cilt-8-sayi-2/mehdi-cengiz-semerkandi