Seyfeddin el-Âmidî’de Yaratmaya İlişkin Kadîm Sıfatların İspatı

Seyfeddin el-Âmidî (ö. 631/1233) 7./13. yüzyıl Eş‘arî mütekellimlerindendir. Kendisi Fahreddîn er-Râzî ekolünden sayılmakla beraber Râzî’nin görüşlerine ciddi eleştiriler getirmiştir. Onun bu kapsamda özgün fikirler ortaya koyduğu ileri sürülmüştür. Bu tebliğde Âmidî’nin yaratmaya ilişkin sıfatları nasıl ispat ettiği ele alınacak ve onun bu konudaki görüşlerinin özgünlüğü irdelenecektir. Felsefi kelâm döneminin öne çıkan isimlerinden Âmidî’nin bu konuda ne düşündüğünü ortaya koymak döneminin düşünce dünyasına ışık tutmak açısından önemlidir. Bu bağlamda onun genel olarak ilahî sıfatları; özelde ise kudret, irade ve ilim sıfatlarını ispat şekli çalışmamızın konusunu oluşturmaktadır. Bu konu çerçevesinde soracağımız temel soru, onun bu konuda kelâm literatürüne dikkate değer bir katkısı olup olmadığı olacaktır. Bu bağlamda özellikle onun bütün sıfatlara şamil bir ispat metodu olan kemal metodu incelenecektir. Ayrıca kudret, irade ve ilim sıfatlarının ispatı hudûs üzerine temellendirildiğinden bu konuyu ele almak yaratma meselesinde önemli bir düşünce pratiği yapmak anlamına da gelecektir. Literatür tarama yöntemiyle yapacağımız bu çalışmada amaç, Âmidî özelinde yaratma konusunun ilahî sıfatlar boyutunu gündeme getirmektir. Bu çalışma kapsamında ulaştığımız sonuçlardan biri Âmidî’nin, kendisinin de dile getirdiği gibi, kemal metodunun düşünce tarihi açısından orijinal bir metot olduğudur. Ancak bu, sıfatlar için kemal kavramını Âmidî’nin ürettiği anlamına gelmemektedir. Âmidî’den önce de sıfatlar hakkında kullanıldığı bilinen kemal kavramı Âmidî’nin elinde, işlenmiş, kapsamlı bir metoda dönüşmüştür. Bu çerçevede kemal metoduna göre bir sıfat kendinde kemal sıfatıysa Allah hakkında kullanılması caizdir. Bir diğer bulgumuz, Âmidî’nin sıfatları ispatlamada ekolünü çokça eleştirdiği yönündedir. Eleştirilerinde ekolün konuyla ilgili argümanlarını tekzip etmez ancak bu delillerin eksik olduğunu göstermeye ve onları başka delillerle tahkim etmeye çalışır. Âlemin sıfatlar aracılığıyla var edilmesi fikrine karşı kelâmcılara yöneltilen soruları ayrıntılı bir şekilde aktaran Âmidî, bu soruları kimi zaman sıkı bir cedelle uzun uzun cevaplandırmış, kimi zamansa sadece deklarasyon mahiyetinde kısa cevaplarla yetinmiştir. Müellifin nihai duruşunu esas alırsak, yaratmaya ilişkin sıfatlarda, klasik bir müteahhir Eş‘arî kelâmcısı imajı çizdiğini görürüz. Buna göre yaratma süreci kudret, irade ve ilim sıfatlarıyla açıklanır. İrade ilme uygun olarak yaratmanın vaktini ve yaratılacak şeyleri belirler ve kudret de bunları meydana getirir. Kadîm bir varlığın hâdis varlıklara etki sürecini bu sıfatlar aracılığıyla açıklayan Âmidî’ye göre aradaki irtibatı ifade eden taalluk kavramınınsa somut bir varlığı yoktur.

Yazar:Kamile Akbal
Sempozyum Başlığı: 1. Türkiye Sosyal Bilimler Sempozyumu: Bildiri Özetleri Kitabı
Yer: Ankara
Yayıncı: Oku Okut Yayınları
Tarih: 2021
Sayfa: 102-105
ISBN: 9786057441645
URL:https://sempozyum.okuokut.org/tsbs/article/view/35