Din ile Felsefe Arasındaki İlişki Hakkında Son Söz
Faslu’l-makâl fî takrîr mâ beyne’ş-şerî‘a ve’l-hikme mine’l-ittisâl Elinizdeki çalışma, İbn Rüşd’ün (ö. 595/1198) fakîh kimliğiyle din karşısında felsefenin meşruiyetini, dinî bilgi ile felsefî bilgi arasındaki uyumu ve dinî nasları yorumlamada felsefî/bilimsel bilginin değerini büyük bir vukûfiyetle ele aldığı Faslu’l-makâl’in tercümesini içermektedir. Din-felsefe ilişkisini özel olarak ele alan ilk eser olma özelliğine sahip olan Faslu’l-makâl’de ele alınan meseleleri…
Allah’ın İlmi ve Mutlak Bilinmezlik
Allah Teâlâ kemâl ifade eden sıfatlarla vasıflanmıştır. O’nun İlmi ezelîdir, kadîmdir. “Allah’ın isim ve sıfatlarından hiçbiri sonradan olma değildir. O, ilmiyle dâimâ bilir, İlim O’nun ezelde sıfatıdır. O, Ḳudretiyle dâimâ Ḳâdir’dir, Ḳudret O’nun ezelde sıfatıdır. Kelâm ile konuşur, Kelâm O’nun ezelde sıfatıdır. Yaratması ile dâimâ yaratıcıdır, yaratmak (Tekvîn) O’nun ezelde sıfatıdır…”, “Allah Teâlâ, yaratmadan önce…
İslâm Düşüncesinin Teşekkül Dönemi
İslâm Düşüncesinin Teşekkül Dönemi, Hazreti Peygamber’in vefatından milâdî 950 yılına kadar geçen dönemde, İslâm düşüncesinin özellikle de kelâmın oluşumunu ve gelişimini tarihî bir seyir ve bağlam içinde ele alan önemli bir eserdir. Bu alanda uzman bir isim olan İngiliz şarkiyatçı W. Montgomery Watt’ın bu çalışması, ilk üç asırda dînî düşünceyi, buna tesir eden sosyal, siyasal,…
Peygamberlerin Gaybı Bilme İmkânı
Bu kitapta, öncelikle Hz. Peygamberin şahsında peygamberlerin gaybı bilip-bilemeyecekleri ve peygamberlere bildirilen geçmiş, şimdi ve geleceğe ilişkin gaybla ilgili ayetlerin açıklamaları ele alınmıştır. Bu noktadan hareketle Peygamberlerin, özellikle geleceğe yönelik haberlerini Kur’an’ın temel prensipleri çerçevesinde değerlendirmeye çalışılmıştır.Kur’an’da ifade edilen gayb olgusunun Allah için söz konusu olamayacağını, bunun sadece insan, cin ve melekler için olduğunu belirtmekte…
Mâtürîdî, Kâdî Abdülcebbâr ve İbn Rüşd’de Akıl-Vahiy İlişkisi
Akıl-vahiy ilişkisi, aklın vahiyden bağımsız olarak hakikati kavrayıp kavrayamayacağı, aklın sınırlarının ne olduğu klasik İslâm düşüncesinin temel tartışma konularından birini teşkil etmektedir. İslam dünyasında fırkalara veya itikadî mezheplere ayrılmanın, farklı ekol ve düşünce akımlarının oluşmasının arka planındaki en önemli etmenlerden biri olarak bu tartışmalar gösterilmektedir. Ehl-i Hadîs âlimler ile bazı sûfîler dışındaki Müslüman düşünürler, Tanrı’nın…
Müteahhirîn Kelâmında Cismin Hakikati -Süreklilik ve Değişim-
Kelâm eserlerinde “cisimlerin mütemâsil (özdeş) olduğu” şeklinde ifade edilen bir hüküm ile sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bu çalışma, müteahhirîn kelamcılarının cismin hakikatine yönelik açıklamalarından yola çıkarak cisimlerin mütemâsil olmasının ne anlama geldiği sorusuna cevap aramaktadır. Dönemin kaynakları merkeze alınarak cismin hakikatine ilişkin yaklaşımlar ve teoriler tasnif edilmiş, bu tasnif çerçevesinde mütekaddimîn kelamı ile Yunan düşüncesindeki cisim anlayışları…
Kelam İlminde Sünnetin Delaleti
Kelam, dinî bilginin kaynaklarından biri olan sünneti, Kur’ân’dan sonraki en önemli kaynak olarak benimsemiştir. Sünnet, Hz. Peygamber’e nispet edilen davranışsal veçhesi sebebiyle, fiilî uygulamaya ilişkin çağrışımlar uyandırmaktadır. Ancak sünnetin kayıt altına alınması, sonraki nesiller için ulaşılabilir bir dinî kaynak olması bakımından önem arz etmiş, bu kayıtlar kelam ilmi için de vazgeçilmez dayanaklardan biri olmuştur. Sünnet…