İslâm Felsefesi

İbn Sînâ’da Nedensellik ve İnsan Hürriyeti

Bu çalışma her nedenin nedenlisini zorunlu kıldığı nedensellik sisteminde insanın hür seçimlerde bulunabilme imkânını İbn Sīnā özelinde araştırmayı hedefler. İbn Sīnā’ya göre her nesne; maddî, sûrî, fâil ve gâye olmak üzere dört nedenden meydana gelir. İnsanın sûrî nedeni ve eylemlerinin hakîkî fâili olan nefsin etki ve edilgileri, insanın maddî nedeni olan beden aracılığıyla gerçekleştirir. Tüm…

İbn Rüşd’de Müşterek Lafız Teorisi ve İlahi Sıfatlar

Felsefe ve mantık ilişkisi klasik felsefede lazım-melzum ilişkisi içerisinde ele alınmış ve biri olmaksızın diğerinin varlığı yadsınmıştır. Bu kadar güçlü bir ilişki kurulmasına rağmen filozofların metinlerinde mantık ilminin konu, kavram ve meselelerinin çoğu zaman zımnî bir şekilde yer aldığı görülür. Bu çalışmada mantık ilminin kelâmî ve felsefî bir mesele olan sıfatlar tartışmasında nasıl bir rol…

Erken Dönem İslâm Düşünce Geleneğinde Fârâbî Felsefesi ve Mantığı

Felsefe ve mantık, Hıristiyan düşünce geleneğinden farklı olarak, İslâm kültüründe güçlü bir irade sonucu ve herhangi bir sınırlamaya tabi olmadan gelişmiştir. Tarihin gördüğü en büyük entelektüel atılım olarak Eski Yunan, Süryani, Pers, Yahudi ve Hind düşüncesinin önemli kültürel içerikleri, çeviri hareketleri çerçevesinde, Arapçaya aktarılmıştır. Bu bağlamda bazı kültürel unsurlar, söz gelimi kelâm, felsefî düşüncenin kabulü…