İslâm’daki fıkhî mezhepler genellikle kurucuları olarak görülen şahsiyetlere nispetle anılmışlardır. Örneğin Hanefî mezhebi, Nu’mân b. Sâbit Ebû Hanîfe’ye nispet edildiği gibi. Bu durum Mâlikî, Şâfiî, Hanbelî ve diğer birçok mezhep içinde böyledir. Bu fıkhî mezhepler için kurucu olarak kabul edilen şahsiyetlerin tümü, ilim ehli olup başta fıkıh olmak üzere islâmî ilimlerde muhtelif eserler ortaya koymuşlardır. Ancak İbâziyye mezhebi için böyle bir durumdan bahsetmek mümkün değildir. İbâzîler mezheplerinin asıl kurucusunun Câbir b. Zeyd (ö. 93/711-12) olduğunu söylemektedir. Ancak mezhep Abdullah b. İbâz’a (ö. ?) nispetle İbâziyye mezhebi olarak şöhret bulmuştur. İbâzî mezhebi söz konusu olduğunda özellikle kurucu bağlamında iki ismin ön plana çıktığını görmekteyiz. Bunlar Abdullah b. İbâz el-Murrî el-Mukâ‘isî et-Temîmî ve Ebû’ş-Şa‘sâ Câbir b. Zeyd el-Ezdî’dir. Bu iki isim İbâzîler için önemli olmakla beraber mezhep müessisinin kim olduğu tartışmalıdır. Bundan ötürü konuyla ilgili hem İbâzî hem de İbâzî mezhebi dışındaki çalışmalarda bu durum izaha muhtaç bir problem haline gelmiştir. Mezhep her ne kadar Abdullâh b. İbâz’a nispet ile İbâziyye mezhebi olarak isimlendirilse de tüm İbâzî kaynaklar fikirleriyle bir fıkhi mezhebin oluşmasını sağlayan kişinin Câbir b. Zeyd olduğunu söylemektedirler. Bu çalışmamızda İbâzîlerin mezhebinin kurucu olarak hangi ismi kabul ettiğini ve Câbir b. Zeyd’e rağmen mezhebin neden Abdullah b. İbâz’a nispet edildiği konularına değinerek sebepleriyle birlikte açıklamaya çalışacağız.
Yazar: | Sadi ÖLMEZ |
Sempozyum Başlığı: | 9th International Management and Social Research Conference |
Yer: | İstanbul |
Yayıncı: | UYSAD |
Tarih: | 2022 |
Sayfa: | 36 |
ISBN: | 978-625-00-9323-8 |
URL: | https://uysadconference.com |