Çalışmamız Mu‘tezilî düşüncenin farklılaşması kapsamında Kādî Abdülcebbâr (öl. 415/1025)’ın kelâmî görüşlerine odaklanmayı hedeflemiştir. Bu bağlamda ekolünün el-menziletü beyne’l-menzileteyn prensibi altında iman anlayışını örneklem olarak irdelediğimiz Kādî Abdülcebbâr, selefleriyle bazı yönlerden farklılaşarak ayrışmakta ve en önemlisi de ekolünün iman anlayışını yeniden şekillendirmeye çalışan yorumlarda bulunmaktadır. Kelâm alanına dair te’lîf etmiş olduğu el-Muğnî, el-Muhtasar fî Usûli’d-Dîn, Fadlu’l-İ‘tizâl, Kitâbu Usûli’l-Hamse, Şerhu’l-Usûli’l-Hamse’nin yanı sıra Müteşâbihu’l-Kur’ân ve Tenzîhu’l-Kur’ân ani’l-Metâin adlı eserlerinin ekolünün ve kendisinin kelâmî birikimini aktarmadaki rolü ortadayken kendisine nisbet edilerek ismi zikredilen ancak kelâmî görüşlerinin açıklamasında hadislerin delâletine ağırlık verdiği el-Emâlî adlı eseri ise farklı bakış açıları içermektedir. Bu bağlamda Kādî Abdülcebbâr’ın iman tanımında dil ile ikrâr, organlarla amel ve kalbin itikâdının vurgulanması, imanın mahiyetinde nâfileleri de devreye sokması, iman-amel ilişkisine her fırsatta değinmesi, imanın artıp eksilebileceğine yönelik açıklamaları, imanda istisnâ ve mukallidin imanı gibi hususlardaki fikirleri genel anlamda kelâm eserlerinden ortaya koyulup incelenebilmektedir. Bu çalışmada daha ziyade hadislerin önemini vurguladığı ve ekolünün beş esasını (el-Usûlü’l-Hamse) bazı seçme hadislere getirmiş olduğu yorumlarla desteklediği el-Emâlî adlı eserdeki iman ile ilgili rivâyetlerin tetkikine tahsis etmekteyiz. Kādî Abdülcebbâr’ın iman tanımının kapsamındaki ibadet ve tâatların kapsamı bağlamında Cübbâîler’den farklılaşıp Allâf’ın çizgisine yöneldiği anlaşılmaktadır. Kanaatimizce en önemli farklılaşma örneğini ise, yapmış olduğu iman tanımına delil olarak gösterdiği hadis rivâyetleri ve bunların açıklaması oluşturmaktadır. Buna göre Kādî’nın iman tanımı ve mahiyetine dâir görüşleri kelâmî derinlikten ziyâde tasavvufî yorumlarla bezenmiş görünmektedir. Bu da çalışmamızın özgün değerini ifade edebilmek adına önemsediğimiz bir durum olarak öne çıkmaktadır. Kendisinin inanç, ibadet ve ahlâk vurgusuyla birlikte bütüncül bir iman anlayışını benimsediği anlaşılmaktadır. Kādî Abdülcebbâr’ın iman anlayışında el-Emâlî adlı eserinin etkisi ve böylelikle Mu‘tezilî düşüncenin Kelâm-Tasavvuf ilişkisine dâir yeni perspektifler sunabilecek potansiyelde olması seleflerinden farklılaştığı noktaları işaret etmektedir. Bu sayede Mu‘tezile düşüncesinin sadece kelâm değil aynı zamanda tasavvuf birikimi de bazı yönlerden yeniden irdelenebilecektir. Çalışmamız esnasında Kādî Abdülcebbâr’ın görüşleri tasvirî ve objektif bir tutumla ortaya koyulduktan sonra fikirleri mukayeseli ve analitik yöntemlerle incelenmiştir.
Yazar: | Samet Karahüseyin |
Sempozyum Başlığı: | 2. Türkiye Sosyal Bilimler Sempozyumu: Bildiri Özetleri Kitabı |
Yer: | Ankara |
Yayıncı: | Oku Okut Yayınları |
Tarih: | 2022 |
Sayfa: | 117 |
ISBN: | 9786057129444 |
URL: | https://sempozyum.okuokut.org/tsbs/article/view/120 |