Taassub bir düşünce tarzı olmaktan çok bağlanma tarzıyla ilgili bir durumdur. Taassub her mezhep ve zümrede görülebilir. Hz. Peygamber’e ait olmayan sözlerin Hz. Peygamber’e isnad edilmesinin önemli sebeplerinden biri de mezhebî saik ve taassuplardır. Kaynağını dinden alan bir otoriteyi ifade etmesi sebebiyle hadis ve sünnet; idareciler, mezhepler ve çeşitli zümreler tarafından suistimal edilmeye çalışılmıştır. Bazı mezhep mensupları taassubun etkisiyle mezheplerinin görüşlerini hadislerle desteklemeye çalışmışlar ve hadis uydurmaya tevessül etmişlerdir. Bu faaliyetlerin sonuçlarından olarak bazı mezheplerin Hz. Peygamber’in diliyle kötülendiği rivayetler hadis literatüründe yerini almıştır. Mezhebî taassubun etkisiyle hadis uydurma, hadislerde tasarruflarda bulunma veya hadisi mezhebin görüşüne göre yorumlama hadis edebiyatının oluşmasında ve gelişmesinde önemli faktörlerdendir. Mezhebini takviye için hadis uydurma vakıası umumen kabul edilen bir olgudur. Hz. Peygamber’in vefatından sonra siyasî, fikrî ve içtimaî neredeyse her türlü olay, hadislerle de ifadesini bulmuştur. Böylece hadisler fikir tartışmalarının hem en nüfuzlu silahı hem de aynası olmuştur. Hadis edebiyatının ve klasiklerinin oluşumunda ve içeriğinde mezhep etkisi açıktır. II. asrın ortalarında hadis taraftarları ile Ehl-i re’y, kelâmcılar arasında gelişen ve netameli hale dönüşen ihtilaf, III. asrın başında mihne olaylarıyla en şiddetli şekliyle zirveye ulaşmış, bu durum hadis müsannefâtının ve külliyatlarının oluşmasında kuvvetli bir sebep olmuştur. Hadisle ilgili sahaların birer ilim dalı haline gelip gelişmelerinde en büyük amillerden biri de Müslümanlar arasındaki cidal ve münakaşalardır. Hadis çalışmalarında fikrî cereyanların etkisi barizdir. Ehl-i re’y’e karşı reddiye faaliyeti, fıkıhta da hadisi, alternatif olarak ortaya koyma gayreti sistematik hadis tasnifinin başlamasında önemli bir etken olmuştur. Hadis literatürüne ait kitapların ekseriyeti Ehl-i re’y, Mu‛tezile, Cehmiyye, Mürcie ve Havâric mezheplerine karşı reddiye olma özelliği taşırlar. Bu reddiyeci tavırdan dolayı başta Buhârî olmak üzere Kütüb-i sitte, sahih rivayetleri derleme çalışması olmakla birlikte aynı zamanda dönemin tartışma konularını yorumlayıp Ehl-i hadis’in görüşlerini takviye eden, diğer mezhep ve zümrelerin görüşlerini reddeden, oldukça aktüel eserler olma özelliği taşırlar.
Yazar: | MEHMET ÇETİNKAYA |
Tür: | Doktora |
Üniversite: | İnönü Üniversitesi |
Danışman: | PROF. DR. MEHMET KUBAT |
Yayın Yeri: | Malatya |
Tarih: | 2021 |
Sayfa: | 240 |
URL: | https://tez.yok.gov.tr |