Bu makalenin amacı Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi’nin Allah ve insan hakkındaki görüşlerini incelemektir. Son dönem Osmanlı düşünürlerinden olan Filibeli’nin Allah ve insan kavramlarına ilişkin görüşleri felsefî ve tasavvufî niteliktedir. Tanrı ve ruhu inkâr eden pozitivist düşüncenin yaygınlık kazandığı bir dönemde Filibeli’nin din savunusu temelde vahdet-i vücûd görüşüne dayanmaktadır. Vücûd sıfatına sahip tek hakikatın olduğunu savunan Filibeli, insanı Allah’ın irade ve kudret sıfatlarının bir tecellisi ve yansıması olarak tanımlar. Ona göre insan ruh ve cesedin vahdetidir. Yeryüzünde şahsiyet sahibi yegâne varlık insan olup ona bu özelliğini idrak ve ahlak sahibi oluşu verir. Ahlak için dinin zorunlu olması, insanın dine muhtaç oluşunun temel sebebi niteliğindedir. Filibeli vahdet-i vücûdu savunsa da Allah tasavvurunda teşbihi reddetmiştir. Keza Filibeli aşırı tenzihî yoruma çıkmışsa da özellikle Batı düşüncesinde görülen bu tip yorumların dünyevileşmeye ve oradan da deizme yöneleceğini fark etmiş ve kendine has bir yorumla vahdet-i vücûd düşüncesinde somutlaşan Tanrı tasavvuruna ağırlık vermiştir. Hakikati tek varlığa indirgemiş olan Filibeli’nin insan yorumu, ruh ve din ile sıkı bir ilişki içerisindedir. Sekülerizmin gölgesinde din karşıtlığının ivme kazandığı bu dönemde Filibeli’nin görüşlerini incelemek, günümüz akaid ve kelam probleminin çözümüne katkı sağlayacağına inanıyoruz.
Yazar: | Mustafa ÜNVERDİ – Veysi ÜNVERDİ |
Yayın: | Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi |
Cilt: | 22 |
Sayı: | 1 |
Sayfa: | 635 – 664 |
Tarih: | 2022 |
DOI: | 10.33415/daad.1049541 |
ISSN: | 1303-9199 |
URL: | https://dergipark.org.tr/tr/pub/daad/issue/68814/1049541 |