Şiî Düşüncenin Hâkimiyetindeki İran’da Tefsîr Eğitimi: Tahran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsîr Bölümü Örneği
Günümüz İslâm ülkelerinde Kur’ân’ı anlama ve yorumlama gayretiyle gerçekleştirilen tefsîr eğitimi gayrî resmî olarak farklı kurumlar bünyesinde gerçekleştiği gibi resmî olarak yüksek öğretim kurumlarının uhdesinde de icra edilmektedir. Üniversitelerde bu eğitimin verildiği yerler ise İlahiyat fakülteleridir. İlahiyat fakülteleri fıkıh, hadîs, kelâm, tasavvuf ve benzeri birçok disiplini bünyesinde barındırmaktadır. Şiî düşüncenin merkezi olan İran’daki Tahran Üniversitesi…
İbâzî Tefsirlerde Vahiy Telakkisi
Yazar: Güven Ağırkaya Sempozyum Başlığı: Uluslararası Mahiyet ve Hakikat Bağlamında Vahiy Olgusu Sempozyumuz Yer: Konya Yayıncı: Konya Büyükşehir Belediyesi Tarih: 17-18 Mart 2022 Sayfa: 136-137 ISBN: 978-605-389-484-1 URL: https://drive.google.com/drive/folders/1ivuaTKLjzzSYF2VWPPMmFw_CHatlTdgp
Murtaza Turabi’nin Şiî-İmâmî Kur’an Meâlinin Analizi
Şîa, Hz. Peygamber’in vefatından sonra imâmetin Hz. Ali’ye ve onun soyundan gelenlere ait olduğunu savunan grupların ortak ismidir. İmâmet inancının merkezi bir konum inşa ettiği bu gruplar, imamların nas ile tayin edildiklerine ve peygamberler gibi masum olduklarına dayanan yeni bir din tasavvuru geliştirmiş, müstakil bir hadis ve tarih malzemesi oluşturmuş gerek itikadî gerek amelî bakımdan…
İsmail Hakkı Bursevî’nin Rûhu’l-Beyân’ında Muʿtezile’ye Yönelttiği İtirazlar
Kur’ân’ın yorumunda daha çok aklı belirleyici olarak gören Muʿtezile, bu yönüyle diğer ekollerden bariz bir şekilde ayrılmaktadır. Meseleleri, geliştirdikleri “Beş Usûl” çerçevesinde ele alan söz konusu mezhep, naslarda akla muhalif gibi görünen hususları tevillerle aşmaya çalışmışlar ve diğer oluşumların hedefi haline gelmişlerdir. Özellikle Kur’ân’ın mahlûk olduğu, büyük günah işleyen bir müminin kâfirle aynı akıbete maruz…
Hz. Âdem’e Öğretilen İsimler: İslâmî İlimlerde Dilin Kökeni, Modern Bilimlerde Dilin Önemi
Çalışmanın konusu Hz. Âdem’e öğretilen isimler ve bu isimlerin dille ilişkisidir. Problemi ise Hz. Âdem’e öğretilen isimlerin dil olup olmadığıdır. İslâm âlimleri ta‘lîmü’l-esmâya üç türlü yorum getirmiştir ki bunlar; varlığın isimleri, insanın kabiliyeti ve insanın konuşma özelliği dildir. Bu çalışmada ta‘lîmü’l-esmâya getirilen üçüncü görüş yani insanın dil üretme becerisi üzerinde durulacaktır. Ehl-i Sünnete göre Yüce…
Kâinatın Yaratılışı ve Yok Oluşu (Tefsirler ve Modern Bilim Işığında)
İnsanlık âlemi, fani dünyaya geldiği andan itibaren gaye-i vücudu hep merak etmektedir. Bu nedenle nerden gelip nereye gideceği; içinde yaşadığı özelde yerkürenin, genelde kâinatın, gökyüzünün nasıl, niçin oluştuğu ve sonunda neler olacağı gibi soruları cevaplamak için çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmalar dini kaynaklar ve bilim ışığında yapılmaktadır. Kâinatın yaratılışı; Kur’ân-ı Kerim’de yerlerin ve göklerin birleşikken ayrılması…
- 1
- 2