Rabî’ B. Habîb’in (Öl.175/791) İtikâdî Hadisleri Yorumlama Biçimi
Rabî’ b. Habîb (öl. 175/791), İbâdiyye mezhebinin erken dönem hadis âlimlerindendir. İbâdiyye mezhebinin günümüze ulaşan en eski hadis kitabı olan el-Câmiu’s-Sahîh adlı eser de ona aittir. O, bu eserinde inanç, ibadet, ahlak, muamelat, siyer vs. gibi pek çok konuyla alakalı bilgi ve rivayetlere yer vermiştir. Eserin üçüncü cildinde Allah’ın sıfatları, imanın mahiyeti, küfür, şirk, büyük günah işleyen…
Eş‘arî’de Varlık ile Mâhiyetin Ayniyeti Meselesi: Dönemsel Bağlam Farklılığı mı Esasa İlişkin Bir Ayrışma mı?
İslam düşünce tarihi gelişim sürecinin dinamikleri itibarıyla muhtelif kırılmaları içinde barındırır. Bu kırılmalar belli bir mezhebin ya da disiplinin kavramsal ve yöntemsel ilkeleriyle ya da temel önermeleriyle ilgili olabileceği gibi, doğrudan düşünce geleneğinde öne çıkan bir ilim adamının görüşlerinin yorumlanması etrafında da gerçekleşebilir. Bunun örneklerinden biri de bu çalışmada inceleyeceğimiz, Eş‘arî’ye nispet edilen, varlık ile…
Hâricî ve İbâzî Literatüre Dair Bir Kavram Tespit Denemesi
İslam düşünce tarihinin ilk oluşumlarından biri Hâricîlerdir. Onlar ilk olarak Sıffin’de tahkim hadisesi üzerine Hz. Ali’den ayrılmış daha sonra ise kendi aralarında ihtilaf ederek bölünmüşlerdir. Onların kimi kılıç kalkan taraftarı olup kendilerinden olmayanlara karşı son derece sert ve katı bir yolu benimserken, kimi de daha mutedil bir yaklaşım içerisinde olmuştur. Özellikle marjinal bir grup olarak…
Damad İbrahim Paşa’nın (ö. 1010/1601) Dürzîler ile Mücadelesine Ulema Desteği: İsmail en-Nâblusî’nin (ö. 993/1585) Dürzîlere Reddiyesi
Lübnan’da Ma’noğulları emîri Korkmaz (ö. 993/1585) liderliğinde Dürzîler uzun süredir vergileri düzenli vermiyor, ateşli silah edindiklerine dair şikâyet ediliyorlardı. 993/1585 yılında Mısır Beylerbeyi Damad İbrahim Paşa (ö. 1010/1601) bölgeye sefer düzenledi. Çok sayıda tüfek ele geçirildi ve birikmiş vergiler tahsil edildi. Emir Korkmaz saklandığı yerde öldü. Bu dönemde Şâfii âlim İsmâîl b. Ahmed b. İbrahim…
İslâm Kültür Geleneğinde İlâhî Sıfatlar Kuramı
Allah’a ilişkin konuşmanın zorluğu, O’nun âlemden ayrı bir varlık olması sebebiyledir. Allah, Kur’ân ’da kendisine bazı nispetler yapmış, bu yolla kendisi hakkında konuşmuştur. İlâhî vahyin anlaşılmayı amaçladığı bu yüzden varsayılabilir. Bu insanın teklife muhatap olması ile yakından ilişkilidir. Söz konusu varsayım, Allah’a yapılan nispetlerin anlaşılması gerektiğini ortaya koymaktadır. Müslüman kelâmcılar, Allah’a ilişkin konuşmanın zorluğunu farkında…
İnsan İradesi ve Sorumluluğu Bağlamında Neocebrizm’in İddiaları
İslam inancına göre vahyin insanlara ulaşması ve onları sorumlu tutmasının en mühim ve birinci nedeni insanın akleden bir varlık olmasıdır. İnsan, hayvanlardan farklı olarak akıl ve şuur sayesinde mahiyet olarak imtiyaz kazanmıştır. Aklın ve şuurun gereği olarak davranışlarını seçebilmiş ve fiillerinde ihtiyar sahibi olmuştur. Tüm kutsal kitaplar ve dinler insanın iradeli ve mükellef varlık oluşu…
Devvânî Şârihi Muhyiddîn Muhammed el-Karabâğî’nin Şerhu İsbâti’l-Vâcib Adlı Eserinin Serencamı
Bu makale, on altıncı yüzyıl Osmanlı ilim çevrelerinin önde gelen bilginlerinden Muhyiddîn Muhammed el-Karabâğî’nin (ö. 942/1535) isbât-ı vâcib meselesine ilişkin Celaleddin ed-Devvânî’nin (ö. 908/1502) Risâletü İsbâti’l-vâcibi’l-kadîme adlı eseri üzerine yazdığı Şerhu İsbâti’l-vacib başlıklı şerhinin nüshaları, kaynakları, yöntem ve muhteva açısından analizini içermektedir. Devvânî’nin Risâletü İsbâti’l-vâcibi’l-kadîme’si, isbât-ı vâcib meselesinde kendisinden önce kelâm bilginleri ve filozoflar tarafından…
Mihne Sonrası Sünni Düşüncede Kırılma
İslam düşünce tarihinde mihne, tesiri en çok Kelâm üzerinde görülen birçok alanı etkileyen bir hadisedir. Me’mun’la anılan mihne Mütevekkil sonrası yürürlükten kaldırılmıştır. Mihne hadisesi kadar bu hadise sonrasında olan bitenler de ayrı bir dikkati gerekli kılmaktadır. Mihne sonrası, Ahmed b. Hanbel’in duruş ve düşünüşü daha da tavizsiz bir konuma taşınmış ve onu devri için bir…
Ehl-i Sünnet Kelamında Tekvin Sıfatı ile İlgili Tartışmalar ve Eş’arilerin Açmazları
Tekvin meselesi aslında hep insanın merakını celbeden bir konu olmuştur. Arap dilinde tekvin kelimesi tef’il babında k-v-n kökünden türetilmiş bir mastardır. Bu terim, tef’il kalıbında meydana getirme, yoktan yaratma gibi anlamlarda kullanılmaktadır. Tekvin meselesi aslında birçok açıdan tartışılmakla birlikte, yaratmanın yoktan olduğu konusunda genel olarak ilahi dinlerin ve özel olarak da İslam ekollerinin görüşleri birbirine…
Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi’nin Allah Ve İnsan Tasavvuru
Bu makalenin amacı Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi’nin Allah ve insan hakkındaki görüşlerini incelemektir. Son dönem Osmanlı düşünürlerinden olan Filibeli’nin Allah ve insan kavramlarına ilişkin görüşleri felsefî ve tasavvufî niteliktedir. Tanrı ve ruhu inkâr eden pozitivist düşüncenin yaygınlık kazandığı bir dönemde Filibeli’nin din savunusu temelde vahdet-i vücûd görüşüne dayanmaktadır. Vücûd sıfatına sahip tek hakikatın olduğunu savunan…