Fazlurrahman, modernizm ve tarihselcilik
XVIII. yüzyılın ikinci yarısında İslâm âleminin gerilemeye başlamasıyla beraber Müslüman ilim ve fikir adamları bu kötü gidişatı engellemek amacıyla sosyal, siyasi dini alanlarda birtakım fikirler sundular. Fikir adamlarının bu çabalarının amacı Müslüman toplumun sorunlarını tespit etmek ve çözüme kavuşturmak suretiyle İslâm kurumlarını da eski ihtişamlı günlerine geri döndürmekti. İslâm toplumunu yeniden diriltme hareketlerinin bazıları şahsi…
Kelâmî düşünce geleneğinde adetullah ve sünnetullah kavramları açısından deizm eleştirisi
Bu çalışmada günümüz inanç problemlerinden birisi olan deizm düşüncesinin Tanrı-âlem-insan ilişkisine yaklaşımı ve buna dair iddiaları, kelâmî düşünce sisteminde Tanrı-âlem-insan ilişkisini açıklamaya yarayan ve Allah’ın anbean âlemdeki sürekli yaratımlarını ifade eden âdetullah ve sünnetullah kavramları açısından mukayeseli bir çerçevede tahlil edilip değerlendirilmeye tabi tutulacaktır. Araştırmanın amacı, deizmin iddia ettiği evrenin işleyişine ve insanın sosyolojik durumuna…
Kâdî Abdülcebbâr’da akıl ve dil
Akıl ve dilin Kâdî Abdülcebbâr düşüncesindeki yerlerini konu edinen bu çalışma, dil, akıl ve bunların arka planı mahiyetindeki varlık konularına yönelik detayları okuyucuya aktarmayı hedeflemektedir. Bu amaçla çalışmada varlık teorisiyle de bağlantılı tarzda aklın ve dilin birer delil olarak Kâdî Abdülcebbâr’ın kelâm sistemindeki konumları, icra ettikleri işlevler ve etkili oldukları alanlar vuzuha kavuşturulmaya çalışılmıştır. Birinci…
Tahâvî ve kelâmî görüşleri
Tahâvî, Mısır’da yetişmiş olan bir mütekellimdir. Yirmi yaşına kadar Şâfiî mezhebine mensup olan Tahâvî, sonrasında Şâfiî fakihi aynı zamanda hocası ve dayısı olan Müzenî ile yaşadığı ilmi tartışmalardan dolayı ve Mısır’a kadılık yapan ilim aldığı hocalarının etkisiyle Hanefî düşünce ekolünü benimsemiş ve Hanefî mezhebine geçmiştir. Tahâvî, yaşadığı süreçte birçok alimden ders almış, birçok öğrenci yetiştirmiş…
Osmanlı dönemi Fıkh-ı Ekber tercümeleri ve Ali el-Hibrî el-Kütâhî’nin tercümesi
Bu çalışmada Osmanlı Devleti zamanında yapışmış olan Fıkh-ı Ekber tercümeleri ve on yedinci yüzyıl Osmanlı ulemâsından Ali el-Hibrî’nin kaleme almış olduğu Fıkh-ı Ekber Tercümesi adlı eseri incelenerek Osmanlı’da Fıkh-ı Ekber’e olan bakış açısı tahlil edilmeye çalışılmıştır. Ebû Hanîfe’ye bir takım kanallar vasıtası ile nisbet edilen risâleleler arasında oğlu Hammad kanalıyla gelen kısa bir akāid risâlesi…
Burhânüddîn en-Nesefî’nin Allah anlayışı -İsimler ve sıfatlar-
İslâm düşünce tarihinde erken dönemlerden itibaren ilâhî sıfatlarla ilgili birtakım tartışmalar yapılmıştır. Müslüman coğrafyanın zamanla Ortadoğu ve diğer bölgelere yayılıp genişlemesi, fethedilen bölgelerdeki farklı din ve kültürlerle bir arada yaşamayı gerekli kılmıştır. Bu bağlamda insanlar mensubu oldukları kültüre göre bir din ve Allah inancına sahip olmuşlardır. Çalışmamız, isbât-ı vâcib (Allah’ın varlığı ve birliğinin ispatı), zât,…
Mu’tezile’nin ihbât ve istihkak teorisine Fahreddin er-Râzî’nin eleştirisi
Kelam ilminde ihbât ve istihkak, ulûhiyet üst başlığı ef’âl’i-ibâd alt başlığı altında tartışılan iki kavramdır. Ekoller, bu iki kavrama yükledikleri anlam nispetinde Allah-insan ilişkisini belirlemeye çalışmışlardır. Kelam sistemlerini Allah merkezli bir paradigma üzerine inşa eden ekoller istihkak odaklı bir ilişkiyi öngörürlerken, insan merkezli düşünenler ise ihbâtı daha çok ön plana çıkarmışlardır. Her iki cenahın hemfikir…
Kitabu’l Müsâyere çerçevesinde İbn-i Hümâm’ın itikadi ve siyasi görüşleri
Tezimizde IX/XV asırda Mısır’da yaşamış olan Kemâlüddîn İbnü’l-Hümâm’ın itikadi ve siyasi görüşlerini Kitabu’l-Müsâyere adlı eseri çerçevesinde ele almaya çalıştık. O dönemde Mısır, Memlükler yönetimi altındadır. İçerde ve dışarda siyasi gerginlikler yaşanmaktadır. Doğuda Moğol, batıda Haçlı seferleri sonucu bir çok alim güvenli bir bölge olarak gördükleri Mısır’a gelip yerleşmişlerdir. Bu da ilim ve kültürün oldukça canlı…
Muhammed Mâtürîdî ve Muhammed Pezdevî’nin nübüvvet anlayışları
Peygamberlik konusu, insanlığın inanç tarihi içerisinde gerek farklı dinler arasında gerekse de aynı dinin muhtelif düşünce ekolleri arasında tanımı, konumu, gerekliliği ve ispatı gibi birçok açıdan tartışılmış ve önemini daima korumuş bir konudur. Peygamberlik konusu, aynı zamanda İslâm’ın temel konularından da birisidir. İslâm âlimleri nübüvvet hakkında birbirinden farklı görüşler belirtmişlerdir. Bu açıdan İslâm âlimlerinin nübüvvet…