Tezler

Osmanlı ulemâsının Şîa’ya bakışı: Kadızâde Mehmed Efendi (ö.1582-1635) örneği

Bu çalışmada 17. Yüzyıl başlarında yaşamış Kadızâde Mehmed Efendi’nin Şîa’ya bakışı ele alınmıştır. Ayasofya vaizi olması ve toplumda gördüğü aksaklıkları vaazlarında sert bir dille eleştirmesiyle bilinen Kadızâde, Şîa hakkında Nasru’l-Ashâb ve’l-Ahbâb ve Kahru’l-Kilâb es-Sebâb fî Reddi’r-Ravâfid ile Menâkıbu’s-Sahâbe ve Mesâlibu’r-Ravâfız adlı eserleri telif etmiştir. Araştırmada önce Kadızâde’nin yaşadığı dönemin siyasî yapısı ele alınmış ve bunun…

Kādî Abdülcebbâr’da idrak teorisi

Bu tez, Basra Mu’tezilesi’nin Behşemiyye kolunun meşhur kelâmcısı Kādî Abdülcebbâr’ın rü’yetullah meselesinden hareketle duyusal olanın hem kadîm özne hem de hâdis özneler tarafından nasıl idrak edildiğini açıklamak üzere geliştirdiği idrak teorisini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Kādî problemi metafizik, fizik ve epistemolojik yönleriyle incelemiştir. Hem kadîm varlık hem de hâdis varlıklar hakkında geçerli olacak şekilde inşa ettiği…

Kitabu’l Müsâyere çerçevesinde İbn-i Hümâm’ın itikadi ve siyasi görüşleri

Tezimizde IX/XV asırda Mısır’da yaşamış olan Kemâlüddîn İbnü’l-Hümâm’ın itikadi ve siyasi görüşlerini Kitabu’l-Müsâyere adlı eseri çerçevesinde ele almaya çalıştık. O dönemde Mısır, Memlükler yönetimi altındadır. İçerde ve dışarda siyasi gerginlikler yaşanmaktadır. Doğuda Moğol, batıda Haçlı seferleri sonucu bir çok alim güvenli bir bölge olarak gördükleri Mısır’a gelip yerleşmişlerdir. Bu da ilim ve kültürün oldukça canlı…

Muhammed Mâtürîdî ve Muhammed Pezdevî’nin nübüvvet anlayışları

Peygamberlik konusu, insanlığın inanç tarihi içerisinde gerek farklı dinler arasında gerekse de aynı dinin muhtelif düşünce ekolleri arasında tanımı, konumu, gerekliliği ve ispatı gibi birçok açıdan tartışılmış ve önemini daima korumuş bir konudur. Peygamberlik konusu, aynı zamanda İslâm’ın temel konularından da birisidir. İslâm âlimleri nübüvvet hakkında birbirinden farklı görüşler belirtmişlerdir. Bu açıdan İslâm âlimlerinin nübüvvet…

İslam Mezhepleri Tarihi açısından İbn Mâce’nin Mukaddime’si

İslam düşünce tarihinde III/IX. asır fırkalar arası rekabetin zirveye ulaştığı bir zaman dilimidir. Bu dönemde mihne olayları sonrası siyasi erki arkasına alan Ehl-i hadis diğer fırkalara tasnif ettiği hadis eserleriyle üstünlük kurmuştur. Telif edilen hadis kitapları açısından altın çağ olarak değerlendirilen bu asırda, Ehl-i hadisin etkinliğinin ve faaliyetlerinin merkezinde yer alan hadis çalışmalarının, nasıl bir…

İmam Eş’ari’de insan sorumluluğu

Peygamberimizin vefatından sonra itikadi meselelerde İslam âlemi birçok problemlerle karşılaşmış ve bunların çözümünde tartışmalar yaşanmıştır. Kelam ekollerinde en hararetli tartışmaların yaşandığı konuların başında, kader meselesi, insanın özgür iradesi ve fiilleri gelmektedir. İslam’ın ilk dönemlerinden itibaren de itikadi konularda müslümanlar pek çok problemle karşılaşmış ve problemlere çözüm arayışında şiddetli tartışmalar içerisinde bulunmuştur. İnsan hayatına yansıması anlamındaki…

Fıkıh kelam ilişkisi bağlamında ibâha kavramının analizi 

Bu çalışmamızda özellikle fıkıh usulü ilminde yer alan ibâha kavramını usul-ı fıkıh ve kelam ilişkisi bağlamında ele aldık. İbâha kavramı, fıkıhta kişinin bir eylemi işleyip işlememe hususunda mutlak anlamda serbestliğini ifade eder. Henüz erken dönemde ortaya çıkan dini hükümlerin şer’îliği-aklîliği tartışmasının zeminini oluşturan ibâha hükmü, özellikle şer’î bildirim öncesi insanların eylemlerinden sorumlu olup olmayacağı çerçevesinde…

Satanizm ve kelami açıdan eleştirisi

Hilkat neticesinde azgınlığın ve kötülüğün kaynağı olan şeytan ile münasebete başlayan insanoğlu, mahlûkat içerisinde ilahi emaneti taşımakla vazifelendirildi. Bu emaneti hakkıyla taşıyanlar, insanlığı şeytanın ve kötülük unsurlarının şerlerinden korumak ve toplumda iyiliğin hâkim olması için büyük gayret göstermişlerdir. Bu sayede insanlık tarihi, nice örneklerle hakkın, adaletin ve iyiliğin kaynağı olabilmiştir. İnsanlık tarihi, şimdiye kadar benzeri…

Ebû’l-Kāsım El-Ka’Bî El-Belhî’de bilgi

Bağdât Mu’tezilesi’nin yetkin isimlerinden Ebû’l-Kāsım el-Ka’bî el-Belhî’nin (ö. 319/931) bilgi konusundaki görüşleri, bu çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. Çalışma ″Giriş″ ve dört bölümden meydana gelmektedir. ″Giriş″ bölümünde Ebû’l-Kāsım el-Belhî’nin hayatı, ilmî şahsiyeti, eserleri ve Mu’tezile içindeki konumu ele alınmıştır. Bu bölümdeki bilgiler, tarihsel süreç içerisinde kendisinin ve fikirlerinin hangi noktada olduğunun görülmesi açısından önem arz etmektedir….

Ebü’l Muîn en-Nesefî ile Ebû İshak es-Saffâr’ın iman anlayışlarının mukayesesi

Bu çalışmada, Hanefî-Mâtürîdî kelâm anlayışının önemli temsilcilerinden kabul edilen Ebü’l-Muîn en-Nesefî (öl. 508/1115) ile Ebû İshak es-Saffâr’ın (öl. 534/1139) iman anlayışları incelenmiştir. Nesefî’nin Tebsıratü’l-edille fi usûli’d-dîn ve Saffâr’ın Telhîsü’l-edille li-kavâidi’t-tevhîd adlı hacimli kelâm eserleri bulunmaktadır. Çalışma, Nesefî ve Saffâr’ın iman anlayışlarını bu eserler kapsamında tespit etmeyi, incelemeyi ve mukayese etmeyi amaçlamıştır. Giriş ve üç ana…