Tezler

Batı Afrika’da İmamiyye Şiası: Mali örneği

Şii İmamet nazariyesi, siyasetin dinle iç içe olduğu bir nazariyedir. Şia, teşekkül ettikten sonra kendi inanç ve düşünceleri doğrultusunda alternatif bir tarih inşa etmeyi de başarmıştır. Günümüzde söz konusu mezhebin en çok taraftar bulduğu ülke İran olup, İslam Devrimi’nden sonra kabul edilen yeni anayasada devletin resmi dini ve mezhebini belirten bir madde konulmuştur. Velayet-i Fakih…

Fahruddin er-Razi’de tevhid anlayışı 

Fahruddin er-Razi’de tevhid anlayışını ortaya koymak, İslamdaki farklı grupların tevhid konusundaki görüşlerine yer vermek, Allah’ın varlığı, birliği ve sıfatlarını kapsayacak şekilde tevhid konusunu değerlendirmektir. Yazar:  RIDVAN ÇELİK Tür:  Yüksek Lisans Üniversite:  Iğdır Üniversitesi Danışman:  DOÇ. DR. ALİ YILDIZ MUSAHAN Yayın Yeri:  Iğdır  Tarih:  2022 Sayfa:  128 URL:  https://tez.yok.gov.tr

İslam Mezhepleri Tarihi açısından İbn Mâce’nin Mukaddime’si

İslam düşünce tarihinde III/IX. asır fırkalar arası rekabetin zirveye ulaştığı bir zaman dilimidir. Bu dönemde mihne olayları sonrası siyasi erki arkasına alan Ehl-i hadis diğer fırkalara tasnif ettiği hadis eserleriyle üstünlük kurmuştur. Telif edilen hadis kitapları açısından altın çağ olarak değerlendirilen bu asırda, Ehl-i hadisin etkinliğinin ve faaliyetlerinin merkezinde yer alan hadis çalışmalarının, nasıl bir…

İmam Eş’ari’de insan sorumluluğu

Peygamberimizin vefatından sonra itikadi meselelerde İslam âlemi birçok problemlerle karşılaşmış ve bunların çözümünde tartışmalar yaşanmıştır. Kelam ekollerinde en hararetli tartışmaların yaşandığı konuların başında, kader meselesi, insanın özgür iradesi ve fiilleri gelmektedir. İslam’ın ilk dönemlerinden itibaren de itikadi konularda müslümanlar pek çok problemle karşılaşmış ve problemlere çözüm arayışında şiddetli tartışmalar içerisinde bulunmuştur. İnsan hayatına yansıması anlamındaki…

Fıkıh kelam ilişkisi bağlamında ibâha kavramının analizi 

Bu çalışmamızda özellikle fıkıh usulü ilminde yer alan ibâha kavramını usul-ı fıkıh ve kelam ilişkisi bağlamında ele aldık. İbâha kavramı, fıkıhta kişinin bir eylemi işleyip işlememe hususunda mutlak anlamda serbestliğini ifade eder. Henüz erken dönemde ortaya çıkan dini hükümlerin şer’îliği-aklîliği tartışmasının zeminini oluşturan ibâha hükmü, özellikle şer’î bildirim öncesi insanların eylemlerinden sorumlu olup olmayacağı çerçevesinde…

Satanizm ve kelami açıdan eleştirisi

Hilkat neticesinde azgınlığın ve kötülüğün kaynağı olan şeytan ile münasebete başlayan insanoğlu, mahlûkat içerisinde ilahi emaneti taşımakla vazifelendirildi. Bu emaneti hakkıyla taşıyanlar, insanlığı şeytanın ve kötülük unsurlarının şerlerinden korumak ve toplumda iyiliğin hâkim olması için büyük gayret göstermişlerdir. Bu sayede insanlık tarihi, nice örneklerle hakkın, adaletin ve iyiliğin kaynağı olabilmiştir. İnsanlık tarihi, şimdiye kadar benzeri…

Ebû’l-Kāsım El-Ka’Bî El-Belhî’de bilgi

Bağdât Mu’tezilesi’nin yetkin isimlerinden Ebû’l-Kāsım el-Ka’bî el-Belhî’nin (ö. 319/931) bilgi konusundaki görüşleri, bu çalışmanın ana eksenini oluşturmaktadır. Çalışma ″Giriş″ ve dört bölümden meydana gelmektedir. ″Giriş″ bölümünde Ebû’l-Kāsım el-Belhî’nin hayatı, ilmî şahsiyeti, eserleri ve Mu’tezile içindeki konumu ele alınmıştır. Bu bölümdeki bilgiler, tarihsel süreç içerisinde kendisinin ve fikirlerinin hangi noktada olduğunun görülmesi açısından önem arz etmektedir….

Ebü’l Muîn en-Nesefî ile Ebû İshak es-Saffâr’ın iman anlayışlarının mukayesesi

Bu çalışmada, Hanefî-Mâtürîdî kelâm anlayışının önemli temsilcilerinden kabul edilen Ebü’l-Muîn en-Nesefî (öl. 508/1115) ile Ebû İshak es-Saffâr’ın (öl. 534/1139) iman anlayışları incelenmiştir. Nesefî’nin Tebsıratü’l-edille fi usûli’d-dîn ve Saffâr’ın Telhîsü’l-edille li-kavâidi’t-tevhîd adlı hacimli kelâm eserleri bulunmaktadır. Çalışma, Nesefî ve Saffâr’ın iman anlayışlarını bu eserler kapsamında tespit etmeyi, incelemeyi ve mukayese etmeyi amaçlamıştır. Giriş ve üç ana…

Muhammed Said Ramazan el-Bûtî’ye göre selef ve Selefilik

Çağdaş İslâm âlimlerinden biri olan Muhammed Said Ramazan el-Bûtî, İslâm düşüncesinin saf, katıksız, bid’ât ve hurafelerden arınmış fikirleri ortaya koymayı hedeflemiştir. Bûtî’ye göre Selefilik bir mezhep olmaktan çok zamansal bir aşamadır. O ilk üç asırda yaşayanları Ehl-i Sünnet ve’l-cemaat çizgisinde saymıştır. Ehl-i Sünnet’in Selef asrı ile sınırlı olmadığını belirten Bûtî, hangi asırda yaşarsa yaşasın Selef’e…

Mâtürîdî’nin te’vîlâtü’l-Kur’ân’ında mezheplere eleştirileri 

Bu araştırma İmam Mâtürîdî’nin Te’vîlâtü’l-Kur’ân’ında yer alan mezheplere karşı doğrudan yaptığı eleştirileri kapsamakta ve mezhepleri eleştirirken muhatap aldığı kişileri içermektedir. Bu amaçla İmam Mâtürîdî’nin tenkitleri konularına göre belli bir düzende verilmeye çalışılmıştır. Ayrıca çalışmada Mâtürîdî’nin eleştirilerinde kullandığı metot da tespit edilerek verilmiştir. Bu bağlamda eleştirilerinin odağını Mu’tezile’nin oluşturduğu bunun yanında Ashâbü’l-Hadîs, Bâtîniyye, Cebriyye, Cehmiyye, Hâricîler,…